These Nutrients Slows Aging

Gerçekten yaşlanmayı yavaşlatabilir miyiz? İnsanlık tarihi boyunca bu soruya yanıt amacıyla çok çeşitli uygulamalar yapıldığını biliyoruz. Birçok efsane, inanış ve mitinde doğuş sebebi.

Aslında yaşlanma karşıtı çareler için çok uzağa bakmaya gerek yok. Bu konuda tabi mucize beklememek gerekir ve maalesef hikayelerde içene ölümsüzlük veren gizli bir şelale veya kaynak suyu kadar da basit ve etkili değiller.

Daha önceki yazılarımda egzersiz, stres kontrolü, uyku, manevi mutluluk ve beslenme gibi ana başlıkları saymıştım. Besinler oldukça fazla olsa da en önemlilerini elimden geldiğince listelemeye özen gösterdim.

Doğru Beslenme Yaşlanma Karşıtı Etkilerde Önemli Rol Oynuyor

Kremler, losyonlar ve estetik cerrahiler sizi dışarıdan daha genç gösterebilir ancak biyolojik yaşınızı içeriden dışarıya gençleştirmek için doğru beslenme ve rejeneratif tıp desteği şart. Hücresel seviyede yenilenmek için hücrenin ihtiyacı olan ürünleri alırsanız sadece genç görünmez ve hissetmezsiniz aynı zamanda daha sağlıklı ve mutlu olabilirsiniz.

Sağlıklı bir diyetin yaşlanmanın etkilerini yavaşlattığına hiç şüphe yok. Doğa, yaşlanma karşıtı besinleri tüketmeniz sonucu kemiklerinizden beyninize, kaslarınızdan cildinize daha genç görünmeniz ve hissetmeniz için gerekeni sizin adınıza yapıyor. Bu anlamda yaşlanma karşıtı etkiler için “yüksek anti-oksidanlı besinler” ve “anti-infamatuvar besinler” iki önemli diyet türüdür.

Yaşlanma Karşıtı Harika Besinler

Yaban Mersini

Uzun zamandır yaban mersininin antioksidan etkileri biliniyor. Lezzetli ve aynı zamanda besleyici bir yemiş. Yaşlanmayı yavaşlatıyor, ömrü uzattığı düşünülüyor. Beynin bilişsel ve hafıza ile ilişkili alanlarını oksidatif hasara karşı koruması nedeniyle beyin meyvesi de diyebiliriz. Aynı zamanda yaşla ilişkili hücre hasarını yavaşlatıyor.

İçeriği, mavi renk veren antosiyaninlerce zengin. Hücre metabolizması sonucu açığa çıkan zararlı maddelerin hasar vermesini sınırlandırıyor. Bu sayede birçok kronik hastalığı önleyebilme özelliğine sahip.

Bitter Çikolata

Evet anti-aging programına girip aynı zamanda çikolata da yiyebilirsiniz. Dengeli bir diyette orta miktarda çikolata güncel 2015-2020 arası diyet rehberlerinde tüketilmesi önerilen ürünler arasında yer alıyor.

Burada dikkat edilmesi gereken orta düzeyde tüketmek çünkü çikolata kalori olarak yoğundur ve miktarı aşırı kalori alımıyla sonuçlanabilir. Özellikle %70-90 kakao içeren, az miktarda bitter çikolata tüketilebilir.

Kabuklu Yemişler

Kabuklu yemişleri süper besinler olarak adlandırabiliriz. Kavrulmadan tüketilmeleri besin değerleri açısından önemli. Hem iştahı baskılarlar hem de doymamış tekli veya çoklu sağlıklı yağlar içermeleri nedeniyle anti-aging etkisi göstermektedirler. Kalp damar sağlığı, bilişsel fonksiyonlar ve kanser gibi kronik hastalıkları önlemeye yardımcı özellikler taşırlar. Tip 2 şeker hastalığına ve kalp hastalıklarına yakalanma riskini azaltırlar. Aynı zamanda beyin sağlığını da desteklerler. Yaşlılarda bilişsel gerilemeyi yavaşlatırlar. Damar sistemini korurlar. Besin ve anti-aging değeri yüksek çerezler arasında kestane, ceviz, ülkemizde de yetiştirilmeye başlanan pikan cevizi sayılabilir.

İncir

İncir, flavonoid ve polifenollerce zengindir. Bu özelliği nedeniyle güçlü antioksidan etkiye sahiptir. Oksidatif stresin olumsuz etkileriyle savaşır. Karaciğer ve beyni destekler. Bağırsak sağlığını desteklemesi önemli bir özelliğidir.

Kollajen Proteini

Cilt ve organlarda bulunan, hücreleri birbirine bağlayan ve iletişimlerini sağlayan bağ dokusunun en önemli proteini kollajendir. Dolayısıyla cilt ve organ sağlığımız açısından yeterli düzeyde yeni kollajene ihtiyacımız var. Kollajeniniz sağlıklı ve yeterli düzeyde olursa akan yıllar sizi daha az yıpratabilir. Yapılan çalışmalar, özellikle deniz ürünleri kaynaklı kollajenin belirgin anti-aging etkileri olduğunu gösteriyor.

Chaga Mantarları

Chaga mantarları anti-aging etkilerinin çoğunu yetiştiği huş ağacından sağlamaktadır. Soğuk ve kuzey iklimde yetişir, çok çeşitli anti-oksidan, anti-tümör ve antiviral maddeler üretirler. Ayrıca mikroplara karşı bağışıklığı artıran maddelerde sentezlerler.

İçeriklerindeki polifenoller serbest radikallerle savaşarak anti-oksidan etki gösterir. Kapsül, tablet, tentür veya çay, kahve formunda tüketilebilirler.

Somon

Somonun yararlı etkilerinden daha fazla faydalanabilmek için vahşi ve doğal ortamında yakalanmış somon gerçek bir değere sahip. Kültürü yapılan somonunda hiç etkisiz olduğunu söyleyemeyiz ancak yapay yemlerle beslendiklerinden sağlık ve anti-aging etkilerinin sınırlı olacağı da bir gerçek. Hatta beslendikleri yemlere göre sağlıksız da olabilirler.

Somon balığı astaksantin diye adlandırılan bir süper antioksidan açısından zengindir, aynı zamanda anti-aging etkisi gösteren karotenoidce de zengindir.

Astaksantin iyi kolesterol HDL’ yi arttırırken, kötü kolesterol LDL’yi azaltır. İnflamasyon denilen iltihabi yangıyı ve oksidatif stresi azaltır ayrıca bileşimindeki başka bileşenlerle de mükemmel bir anti-aging besinidir.

Kemik Suyu

Kemik suyunda bulunan kalsiyum, magnezyum, fosfor, silikon, sülfür gibi mineraller emilime hazır halde bulunurlar. Kemik sağlığı için olmazsa olmazlardır. Kemik sağlığının iyi olması anti-aging için önemli bir şarttır.

Kemik suyunun anti-aging etkileri kıkırdak sağlığı ve kireçleme karşıtı etkileri nedeniyle kondroitin sülfat ve gllukozaminden gelir. Eklem ağrısını azaltan anti-inflamatuvar etkileri bulunmaktadır.

Maca Kökü

Yaşlandıkça cinsiyet hormonlarının seviyesi azalır. Maca kökü bu hormonal azalmayı önleyerek anti-aging etki gösterir. Östrojen, progesteron ve testesteron hormonlarını dengeye veya normale getirir. Bu anlamda seksüel disfonksiyon, kısırlık, osteoporoz ve menapoz belirtileriyle savaşır.

Avokado

Avokado meyvesi, içerdiği yoğun bileşenler nedeniyle anti-aging etkili süper besinlerin başında gelir. Fitokimyasal bileşiminin kanser ile savaşan doğal maddeler içerdiği düşünülmektedir. Sağlık ve gençlik etkileri oluşturan, damarları koruyan tekli doymamış yağ asitlerince ve antioksidanlarca zengindir.

Zerdeçal Kökü

Aslında bir baharat olan zerdeçal, anti-aging ve cilt parlatıcı etkileri nedeniyle yüzlerce yıl kozmetik amaçlı olarak kullanılmış. Günümüzde aktif bileşeni turmerik ya da kurkuminin anti aging etkileri oluşturduğu düşünülmektedir. Kök veya toz halinde yemeklere, içeceklere eklenebilir. Eklemlerin ve beyin dokusunun yaşlanmasını önleyerek nörodejeneratif hastalıklarda etkili olabilir. Az emilen doğal formu bağırsak iltihabını azaltabilir. Kana emilimini arttırmak amacıyla çok çeşitli formlarda hazırlanan tablet, kapsül biçimleri bulunmaktadır.

Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar;

Diyetinize kurkumin, zerdeçal kökü, maca kökü veya chaga mantarları eklemeden önce mutlaka doktorunuza danışınız. Zerdeçal kan sulandırıcıların, diyabetik ilaçların ve ağrı kesicilerin etkilerini engelleyebilir. Maca kökü cinsiyet hormonlarını taklit ettiği için memede fibroid hastalık, endometriozis, ailede yüksek östrojen ilişkili meme kanseri öyküsü veya yatkınlığı varsa, erkeklerde prostat kanseri durumlarında doktorunuz maca kökünü kullanmamanızı tavsiye edebilir. Ayrıca chaga mantarlarının bazı antikoagülan ve hipoglisemik ilaçları olumsuz yönde etkileyebildiği bildirilmiştir.

Son not: Her ne kadar doktorunuz size yukarıda saydığım bazı nedenlerle bu besinleri kullanmamanızı tavsiye etse de size uygun benzer bir besin mutlaka bulunmaktadır. Bu anlamda Sağlık Bakanlığı onaylı uzman bir fitoterapist hekime danışmanızı öneririm.

Share: